tarsus'taki gizemli kazı

mavikaranlik
2016'nın sonlarında başlayıp neredeyse 1 yıl boyunca büyük bir güvenlik önlemi ve gizlilik içerisinde yapılan kazıdır. kazı bir evin içinde gerçekleşmiştir, 1 polis memurunun ölümüne ve kazının tbmm'ye kadar girmesine sebebiyet vermiştir. milletvekilleri dahil hiç kimse kazının yakınına dahi yaklaşamamıştır. kazının bitirildiği duyurulsa da halen bir sonuca ulaşılmış veya açıklama yapılmış durumda değildir.

binanın çevresinde geniş bir alan boşaltılmış, güvenlik önlemleri alınmış hatta çevre evlerin çatılarına keskin nişancılar dahi konuşlandırılmıştır. başkent'ten gelen gizli bir ekibin kazıyı yaptığı duyurulmuş ve aylarca 24 saat aralıksız kazı sürdürülmüştür. çeşitli iddialar bulunmaktadır. kimisi ahit sandığının bulunduğuna, kimisi Aziz pavlus incilinin bulunduğuna, kimisi paha biçilmez bir hazineye hatta kimileri de gizlenmiş bir ufo'ya ulaşıldığını iddia etmiştir. henüz bir açıklama ve sonuç yapılmadığı gibi ansızın ve acil bir şekilde kazı bitirilmiş ve örtbas edilmiştir.

ali çandır isimli bir youtuber aşağıda ki metinde yer alan bilgileri tarsus kazısıyla ilgili olarak paylaşmış ardından o da sırra kıdem basmıştır:

"Yetkililer Mersin Tarsus'ta o evin bulunduğu arazi sınırları içerisinden gelen yüksek radyoaktif dalgalar ve manyetizma sonucu yaptıkları gizli kazıda bir uzay gemisi bulmuşlar. (02.13. Dakika)
Bana gelen bilgiye göre gemi 8 katlı apartman büyüklüğünde ve mermi şeklinde bir mimarisi var. Geminin dış kalkanı dünyada bulunmayan radyoaktif bir maddeden yapılmış ve yüksek derecede tehlikeli gazlar ve radyoaktif madde barındırıyor. Geminin birden çok yakıt deposu bulunuyor. Yakıt maddelerinden biri henüz dünyada kullanılmayan ama dünyada bulunan paha biçilmeyen çok değerli bir madde olduğu söylendi. Ayrıca üç yakıt tankının ikisinde sıvı metan ve sıvı oksijen bulunuyor. Gemi Güneş fırtınalarından ve uzay radyasyonundan korunmak için katmanlı yapılardan oluşuyor. Geminin kapısı açılmamış ve gemi hiçbir şekilde zarar görmüyor.Geminin kapısı açılamadığı için uzmanların gemiye güvenle girmeleri tam 132 gün sürmüş.
Daha çarpıcı bilgiler de var; şöyle ki geminin içinden 6 tane uzaylı bedeni çıkmış! (03.00 dakika)
Uzaylılar 1.63 ile 1.68 boyları arasındalar.Bedenleri insanlarınki gibi organik ve benzer biyokimyaya sahip.Beyinleri küçük bir karpuz büyüklüğünde ve vücutlarıyla orantısız.Beyinleri hafiften mor renkte. İlginç olarak kanları yeşil renkte. Kemikleri bizle aynı renkte ve beyaz renkte. Gözlerinin renkli kısmı ise daha geniş,gözün beyaz kısmında ise açık mavi tonlar var. Yapılan otopsiye göre gezegenlerinden ayrıldıkları günden beri yemek yememişler.Sadece su ve buna ek olarak karmaşık organik bir kimyaya sahip içecek ve besin kapsulleri kullanmışlar.Kiloları yaşarken ortalama 41 kilogram civarındaymış ancak ölünce 12 kilo tartılmışlar.Çok ta akıl almaz detaylar var. Yapılan fizik testlerinde ve karbon testlerinde geminin dünyaya tam tamına 1.4 milyon ışık yılı uzaklıktan ve yüksek ihtimalle solucan deliklerini kullanarak geldikleri saptanmış. Uzay gemisi dünyaya Milattan önce 1100 yılında girmiş. (03.58)
Uzaylıların ölüm nedeni ise şu şekilde: Dünyaya girdikten sonra bir şekilde havadan veya çevreden enfeksiyon kapmışlar ve ciğerlerinde yüksek miktarda toksin madde bulunmuş. Onlara bir saldırı mı düzenlendi veya dünyanın havasındaki veya kabuğundaki bileşenler kanlarında tepkime mi yarattı bilinmiyor! Ancak ölümleri yaklaşık 8 gün sürmüş. Kan kusarak ölmüşler.
Çok ilginç ve duygusal bir detay daha var; uzaylılardan dişi olanı 4 aylık üçüzlere hamile olarak ölmüş.Bebekler 11 ay sonra doğacaklarmış.Yapılan tıbbi araştırmada çok ilginç ki uzay gemisindeki her erkek bireyin dişi ile her 10 günde dişinin rızasıyla birliktelik yaşadığı ve fetüslerin anormal geliştiği ortaya çıkmış ve dişi birey erkeklerden önce ölmüş! (04.40) En son ölen uzaylının ise ensesinde üçlü nokta dövmesi olan, daha kilolu ve kafasında özel bir kask takan geminin kaptanı olduğu söyleniyor.
Bunlar sadece elimdeki bilgilerin ufak başlıklarıydı; daha bunların 3 katı bilgi var. Sırayla yayınlayacağım arkadaşlar. (04.59 dakika)
Ali ÇANDIR, 25 Ekim 2017"





mavikaranlik
ali çandır tarsus hakkında aşağıdaki satır aralarını kanalında paylaştıktan sonra ortadan kaybolmuş ve o videoları anında kaldırılmıştır.
detaylı bir şekilde video içeriklerini buldum, güzel bir komplo teorisi var okumak isteyenler için aşağıya bırakıyorum:

"
Makaledeki bilgiler, Amerikalı araştırmacı bir yazarla yapılan internet bağlantısı sonucu elde edilmiştir. Sunulan bilgilerin saf bilimsel bir dayanağı olmayabilir, halen araştırılmaktadır.
Mahalle girişinde özel harekat ve polisin beklediği, sniperların ve mit ajanlarının çatılarda ve çevrede nöbet tuttuğu Tarsus'taki şu meşhur ve gizemli yerde ne olduğunu ve neden orasının kazıldığı konusunda bilgi veren kişi Arizona'lı araştırmacı yazar olan Amerikalı bir bayan.
Alınan duyuma göre 1 yıl önce Ekim aylarında o ev civarındaki metal bazlı maddelerde yer değiştirmeler,kaynağı bilinmeyen bir çekim kuvveti ve tuhaf enerjiler hisseden ev sahibi ve komşuların şikayetleri olmuş.
Daha sonra ani burun kanamaları gibi olağanüstü şeyler de yaşamaya başlayan mahalle sakinleri, derhal yetkililere gidip ifade vermişler ve ardından sizin de az çok duyduğunuz hummalı bir çalışma başlamış.
Amerikadan, Rusya'dan ve Japonya'dan dünyanın en önemli akademisyenleri gelmiş.
Yani arazinin altını da komple kazan ekiplerin ne bulduğu sonunda ortaya çıktı.
Yetkililer, Mersin Tarsus'daki o evlerin bulunduğu arazi sınırları içerisinden gelen yüksek radyoaktif dalgalar ve manyetizma sonucu yaptıkları gizli kazıda, bir uzay gemisi bulmuşlar.



Bu uzay gemisi gemideki kayıt defterlerine göre bize en yakın galaksi olan 2 milyon ışık yılı uzaklıktaki andromeda galaksisinden gelmiş. Bu gezegendeki uzaylılar çok gelişmiş gözlem teleskopları ile dünyayı uzaktan keşfedip tespit etmişler. Sonrada astronotların dahil olduğu bir keşif ekibini dünyaya göndermeye karar vermişler.



Elde edilen bilgiye göre gemi 8 katlı bir apartman büyüklüğünde ve mermi şeklinde bir mimarisi var.
Geminin dış kalkanı dünyada bulunmayan radyoaktif bir maddeden yapılmış ve yüksek derecede tehlikeli gazlar ve radyoaktif madde barındırıyor. Geminin birden çok yakıt deposu bulunuyor.
Yakıt maddelerinden biri dünyada henüz kullanılmayan ama dünyada bulunan paha biçilmeyen çok değerli bir madde olduğu söylendi.
Ayrıca 3 yakıt tankının ikisinde sıvı metan ve sıvı oksijen bulunuyor.
Gemi, güneş fırtınalarından ve uzay radyasyonundan korunmak için katmanlı yapılardan oluşuyor.
Geminin kapısı açılamamış ve gemi hiçbir şekilde darbe almıyor, zarar görmüyor.
Geminin kapısı açılamadığı için, uzmanların geminin içine güvenle girmeleri tam 132 gün sürmüş.
Daha çarpıcı bilgiler de var. Şöyle ki; geminin içinden 6 tane uzaylı bedeni çıkmış.
Uzaylılar 1.63 ile 1.68 boyları arasındalar ve bedenleri insanlarınki gibi organik ve benzer biyokimyaya sahip. Beyinleri küçük bir karpuz büyüklüğünde ve kafaları vücutlarıyla orantısız.
Beyinleri hafiften mor renkte ve ilginç olarak kanları yeşil renkte. Kemikleri bizle aynı yapıda ve beyaz renkte.
Gözlerinin renkli kısmı daha geniş, insanlardaki gözün beyaz kısmında ise açık mavi tonlar var.
Yapılan otopsiye göre gezegenlerinden ayrıldıkları günden beri yemek yememişler, sadece su ve buna ek olarak karmaşık organik kimyaya sahip bir içecek ve besin kapsülleri kullanmışlar.
Kiloları yaşarken ortalama 41 kilogram civarındaymış ancak ölünce 13 kilo tartılmışlar.
Çok daha akıl almaz detaylar var. Yapılan fizik testlerinde ve karbon testinde, geminin dünyaya tam tamına 1. 4 milyon ışık yılı uzaklıktan ve yüksek ihtimalle solucan deliklerini kullanarak geldikleri hesaplanmış.
Uzay gemisi, dünyaya milattan önce 1100 yılı civarında girmiş. Uzaylıların ölüm nedeni ise şu şekilde, dünyaya girdikten sonra bir şekilde çevreden ya da havadan enfeksiyon kapmışlar.
Ciğerlerinde yüksek miktarda toksik madde bulunmuş. Onlara bir saldırı mı düzenlendi, yoksa dünyanın havasındaki veya yer kabuğundaki bileşenler kanlarında tepkime mi yarattı bilinmiyor.
Ancak ölümleri yaklaşık 8 gün sürmüş, kan kusarak ölmüşler. Çok ilginç ve duygusal bir detay daha var, uzaylılardan dişi olanı 4 aylık üçüzlere hamile olarak ölmüş, bebekler 11 ay sonra doğacaklarmış.
Yapılan tıbbi araştırmada çok ilginç ki uzay gemisindeki her erkek bireyin dişiyle 10 günde bir dişinin rızasıyla birliktelik yaşadığı ve fetüslerin anormal geliştiği ortaya çıkmış. Dişi birey, erkeklerden daha önce ölmüş.
En son ölen uzaylının ise ensesinde üçlü bir nokta dövmesi bulunan, daha kilolu ve kafasında özel bir kask takan geminin kaptanı olduğu söyleniyor.
Diğer detaylar... tarsustaki kazıdan dev bir uzay gemisi çıkarıldı. Geminin detaylarında ise ilk olarak geminin yere iniş takımları ve motorların itici gücü göze çarpıyor.Yeraltında özel bir teknolojiyle 380 ton olarak tartılan gemi gerçekten muazzam bir tasarıma sahip. Gemiyi milyonlarca dolar değerinde olan çok güçlü ve sadece çin, abd ve japonyada kullanılan son teknoloji sanayi tipi elmas kesicilerle 150 civarında parçaya bölmüşler ve kum kamyonları ile bölgeden taşımışlar.
Bilim adamlarının gemi ile ilgili fizik raporlarına göre geminin itici gücünden çıkan enerji dünyanın iç çekirdeğindeki kadar yoğun ve güçlü bir itiş kuvvetine sahip. Öyleki uzaylıların dünyamıza 1,4 milyon ışık yılı uzaklıktan dünyamıza olan yolculuk sırasında geminin iniş kısımları sıcaklıktan neredeyse erimiş durumda.
Ancak uzaylılar bunun içinde önlem almışlar. Dış katman ve kıç tarafı hasar almamış.Sadece motor kapakları ve iniş takımının çevresi erimiş. Yolculuğun uzaydaki iki farklı solucandeliği kullanılarak dünya güneşi zamanına göre sadece 6 yılda yapıldığı tespit edilmiş.Amerikalılar hubble teleskobu gözlemine göre uzaylıların çıkış noktasına göre ilk solucan deliği gezegenlerine 2 yıllık uzaklıktaymış. Amerikalı bir fizikçinin araştırma raporuna göre gemideki bilgilerden yola çıkarak ilk solucandeliğinden geçen uzay gemisi 600 bin ışık yılı mesafeyi bir kaç saat içinde katetmişler. İkinci solucandeliğine ise yolculuğun son yılında ulaşıp içine girmişler.Böylece bir kaç saat içinde ışık yılları mesefeleri bir kaç saat gibi kısa sürelerde aşmışlar.Fakat gemi ikinci solucandeliğinden çıkarken hasar almış böylece kontrollü şekilde ağır hasarlı olarak yola devam etmişler.Aylarca kontrollü olarak gemi yoluna devam etmiş.Bu gemi dünyayı hedefleyerek yola çıkmış.Tamamen bilinçli bir rota izlenmiş. Uzaylılar solucan deliklerini hesaplayıp düşük risklerle içine girmişler.Fakat solucandeliğinde bozulan uzayı tam olarak hesaplayamadıkları için kütleçekim darbesi sonucu gemi sol itici iniş motorlarının birini kaybetmiş. Bunu dünya atmosferine girdiklerinde farketmişler.Gemi dünyaya çarpmamak için çok uğraşmış, manevra yaparak hızı düşürmeye ve çarpmayı en hafif şekilde atlatmaya çalışmışlar. Saatte 850 km hızla dünyaya çarpmışlar.Uzaylılar çarpmayı tahmin ederek yüksek esneklikte yastık odalarına kendilerini kitlemişler. Biyolojik testlerde pilotun 86 yaşında olduğu tespit edilmiş. Ortalama ömürleri 170 yıl kadarmış. Çarpma esnasında kadın mürettebat ölmüş.Motorların büyüklüğünü ve yakıt hacmini hesaplayan fizik mühendisleri geminin geldiği gezegendeki yerçekiminin çok büyük olduğunu hesaplamışlar.Bu çekim dünyamızdaki insanları felç edecek kadar güçlüymüş.Gemiden çıkarılan uzaylıların boylarını 1.63 olarak ölçmüşler.Kemikleri inanılmaz derecede esnekmiş. İnsanların uzaylıların gezegenindeki yüksek yerçekimi ortamına en fazla 3 ay dayanacakları hesaplanmış.İnsanda olmayan organlara sahipler.Otopside beyin ağırlıkları insandan 2 kat daha fazla ölçülmüş. Ten renkleri, göz renkleri insana benziyormuş.Zeka evrimi olarak uzaylılar insandan 50 bin yıl daha öndelermiş.Beyindeki konuşma merkezlerine bakıldığında çok farklı bölümler keşfetmişler.
Mürettebatın gemi dünyaya indikten hemen sonra gaz sızıntılarından kaynaklı bir zehirlenme ve enfeksiyon geçirdikleri tahmin ediliyor.
Gemi M.Ö 1100 yılında dünyaya düşmüş. Uzaylıların kayıt defterlerinden öğrenildiği kadarı ile dünyamızı ise çok üstün nitelikli teleskopları ve uzaktan ölçüm sistemleri sayesinde keşfetmişler. İleri düzeyli bir gözlem ve uzay haritalama sistemi ile dünyamızı keşfedip yıldız haritalarına eklemişler. Uzaylılar evrenin kendilerine yakın büyük bir bölümünü haritalamışlar. Bu evren haritası içerisinde solucandeliklerinin yerlerinide haritalamışlar. Böylece bir solucandeliğine girip çıktıklarında nerede ortaya çıktıklarını bilmek için yıldız haritalarını bölge haritası ile karşılaştırıp konum tespiti yapabiliyorlarmış.Gemi solucandeliğinin diğer ucundan çıktığı anda etrafını haritalayıp nerede olduğunu tanımlayabilir.
Geminin yıldız haritalarını inceleyen fizikçilerin tahminine göre bu solucandeliklerini haritalarken öncesinde buralara keşif sondaları, gözlem sondaları gönderdiklerini ve herbir solucan deliğinin nereyle bağlı kurduğunu biliyor olmaları gerekir.
Uzaylıların cesetlerinin neden çürümediği araştırılınca vucut dokularında ve kanda dışardan zerkedilen kimyasal bir maddenin olduğu rapor edildi.Bu madde bozulmayı engelleyen bir özellikteymiş. Uzaylılar yola çıkmadan önce eğer beklenmedik şeyler olursa dünyadan geri dönemezsek bedenlerini dünya insanlığı incelesin diye prosedür gereği kendilerine cürümeyi engelleyici bir kimyasal enjekte etmişler.
Uzaylılar andromeda galaksisindeki kendi gezegenlerinden samanyolu galaksimiz içinde güneşimizin çevresinde dönen dünyamızı güçlü teleskopları ile gözlemleyebilmişler.Dünyamız hakkında yeterince veri topladıktan sonra dünyaya gitmeye karar vermişler.
Dünya teknolojisi henüz andromedadaki bir yıldız çevresinde dönen gezegenleri tespit edebilecek düzeyde değil.
Fakat uzaylı gemisinin içinde uzayda gözlem yapmak için gelişmiş bir teleskopik gözlem aygıtı varmış.
Bilim adamları bu aygıtı tamir edip yıldız haritalarında gösterilen uzaylıların geldikleri yıldıza ve gezegenlerine doğru bakmışlar... Gözlem yapılırken orada bulunanlardan biriside Space X'in kurucu başkanlarından Elon Musk'ta oradaymış. Çıkan sonuçlar karşısında Elon Musk'ın göz yaşlarını tutamadığı söyleniyor.
NASA tarsusta ele geçen yabancı uzay gemisinden çıkarılan süper teleskopik gözlem aletiyle ve gemideki yıldız haritaları bilgisi ile andromeda galaksisinin dış bölgelerini 2 aydır izliyormuş. Andromede galaksisinin dış bölgelerinde olağan dışı inanılmaz bir hareketlilik gözlemlemişler. Neredeyse onlarca uzay gemisinin her gün bir takım gezegenlere iniş ve kalkış yaptığı ve bir çok geminin galaksimiz samanyoluna iki ayrı yerküreden her hafta yollandığı görülmüş.Uzaylıların gezegeni dış görünüş olarak dünyaya çok benziyormuş. Gezegenin çevresinde dönen uyduları ve uzay istasyonları varmış.Ayrıca kendilerine yakın gezegenleri kullanıp oralarada gemiler yolluyorlarmış. Yörüngenin dışında uzay şehri denen bir alan kurmuşlar. Tüm yakıt ikmali ve fırlatmaları buradan gerçekleştiriyorlarmış. Sürekli kendi dünyalarına girip çıkmıyolar. Haftada bir kez dünyalarından büyük gemiler kalkıyor bu üsse bir şeyler taşıyormuş.
Alıntı: - kaldırılan youtube videosu - Ali Çandır.
"

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol