sözlük yazarları kendini tanıtıyor

jean baptiste de la croix
"hayalci" diyebiliriz sanırım benim için.

ilk öykü denemelerimi ilkokul ikinci sınıfta yaptım. zira artık o yaşlardaki bir çocuğun okuyacağı kitapların hepsini okumuştum neredeyse. kitap okumak yerine hikaye yazıyordum. milliyetçi-muhafazakar ailem sebebiyle de genelde "diriliş ertuğrul" tadında hikayeler oluyordu. daha sonra nihal atsız'la tanışınca şaşırmıştım zaten. "aaa adam benim gibi yazmış" demiştirm.

içimdeki edebiyat sevgisi devam etse de lisede daha çok bilime yöneldim. hayalim de iyi bir fizikçi olmaktı ama türkiye gerçekleriyle henüz tanışmamıştım.

daha sonra bir gitarist girdi hayatıma. "ben de onun gibi olmalıyım" dedim. bu sebeple gidip ucuz bir klasik gitar aldım. o gitar da 110 liralık bir gitardı ama hala kullanıyorum şerefsizi. ben bu kadar ucuz olup da bu kadar badire atlatabilen gitar görmedim. tek sıkıntısı ton zenginliği olmaması. çok tek düze bir gitar. ama hala kullanıyorum.

neyse, gerek türkiye'de düzgün bir fizikçi olamayacağımı anlamam gerek de yukarıda bahsettiğim gitarist sebebiyle ve o dönemki eski sevgilimin de telkinleriyle "ben japonca biliyorum, neden japon dili okumayayım?" deyip fizik bölümünden japon diline geçtim. japon dilindekiler de şaşırdı tabii "ne işi var olm burada?" dediler. "öyle oldu işte" dedim.

şimdi son senemdeyim bölümümde. umarım bu sene mezun olacağım. ama hayatımda çok şey de değişti elbette. rocker adamken, klasik müziğe yöneldim. telecaster'ımı emekliye ayırıp tekrar eski ucuz gitarıma geçtim.

hayalim ise bir gün versailles sarayı'nda şunu bir barok orkestrasıyla beraber çalmak:



orkestra şefi oldum o da olumlu tabii.

müzikle, edebiyatla, dil öğrenmeyle geçen bir ömrüm var. bu senenin sonunda 5 yabancı dilim olacak diye umuyorum.

ben de böyle biriyim işte.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol