şems-i tebrizi

3k
Gerçek adı Mevlana Muhammed'dir. 1185 yılında Tebriz'de dünyaya gelmiştir. "Şems" ismi ise Şemseddin'den gelmektedir. "Şemseddin" dinin güneşi anlamına gelir. Küçük yaşlarından beri dini ilimlerde büyük kabiliyet göstermiştir. Devamlı ününü duyduğu büyük alimleri arayan şemseddin manevi bir işaret üzerine Hz. Mevlanayı aramış ve bulmuştur. 3.5 Yıl onun yanında kaldıktan sonra söylentilerden rahatsız olarak Şam'a gitmiştir. Şama gitmesinin sebebi Şems'in varlığını, ilmini kabullenemeyip şems ve mevlana hakkında ileri geri konuşanlar olmuştur.
Bu ileri geri konuşanlardan birine Mevlana'nın verdiği cevap şu olmuştur. "Onun ışığı vurmazdan önce ölü bir nakıştım sadece taş duvarlarınızda. O, elindeki yay ile vurmazdan önce tellerime; hep aynı nameyi çalıp söyleyen, kendi sesine yabancı bir kuru rebaptım. Ben onun avucunda bağlar, bahçeler ağaçlar görür; deryalar gibi geniş, deryalar kadar berrak sular görürüm. Onun avucunda çıkan ağaçların gölgesinde dinlenirim. Lâkin siz bunların hiçbirini göremezsiniz."Şems-i Tebriziye manevi bir aşkla bağlı olan Mevlana için Şems'in yokluğu dayanılmaz bir hale gelmiştir. Bir süre sonra şems sultan veled'in çağrısı üzerine konyaya geri gelmiştir.
Mevlana şems bir daha gitmesin diye onu Kimya Hatun ile evlendirmek ister. Fakat kimya Hatuna gizli aşkı bulunan Alaaddin bu durumu hazmedemez ve şems düşmanlarının yanında olur. Ardından yeniden ileri geri konuşmalar başlar ve bu konuşmalar Şems'in ebediyen Mevlana'dan ayrılmasına sebep olur. Şems'in şehit mi edildiğini yoksa kimseye haber vermeden konya'yı terk mi ettiğini henüz kimse bilemez.
nurse
Şems-i tebriziyi ben sinan yagmurun 'aşkın göz yaşlarında ' tanıdım.. okudum ve aşkı tanıdım..
Özellikle kimya hatun ile olan muhabbetini kıskandım..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol