osmanlı devleti

martilara simit atan kadin
Mimarisi her dönem özenli olmuştur ancak Çelebi Mehmet döneminden sonraki dönemlerde bu özenin yanında ihtişam da yer alır. Erken dönem yapılarında eski Bizans yapılarından devşirme malzemeler kullanılmış, Bu şekilde hem maliyet azaltılmış hem de süsleme açısından kolaylık sağlanmıştır. Edirne'nin başkent oluşu ile beylik dönemi sona ermiş, imparatorluk yolu açılmıştır. Bu mimaride yığma taş ve devşirme malzeme geleneğinin yavaş yavaş azalmasına neden olmuştur. Ancak devşirme malzeme geleneği genel kanının aksine asla tamamen yok olmamıştır. Osmanlı imparatorluğunun son döneminde dahi yıkılan kilise ve manastırdan alınan devşirme malzemeler kullanılmıştır. İstanbul'un fethi ve onu takip eden yıllarda devşirme malzeme ve yapı kullanımı oldukça artmıştır. Bunun sebebi ise hem Fatih Sultan Mehmed'in kültürel birikiminden kaynaklı sanata ve sanatçıya verdiği değer hem de söz konusu malzeme ve yapıların kalitesi, sağlamlığı ve dayanıklılığıdır. Mimar Sinan dönemi Osmanlı mimarisi için bir zirve noktasıdır. Gerek dini mimarideki namazgah açıklıkları, minareler, kubbe tasarımları; gerek sivil mimarideki işlevsellik; hatta yapı malzeme tercihleri ve süsleme teknikleri açısından büyük yenilikler yapılmıştır. Sinan sonrası dönemde sinan etkileri sürmüş, ancak hiç bir zaman tam anlamıyla sinan estetiği yakalanamamıştır.

Şahsen Osmanlı barok mimarisine hayranım. Taş ve mermer kullanımı, süsleme motifleri beni inanılmaz derecede etkiliyor. Elimde ne iş varsa bırakıp yalnızca izlemek istiyorum.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol