masumlar apartmanı

mahur
trt'nin yeni dizisi. gerçek bir hayat hikayesi olan “masumlar apartmanı“, dr. gülseren budayıcıoğlu'nun “madalyonun içi” romanından uyarlanmıştır.
dizinin kısaca konusu esas kız esas oğlan ve oğlanın üç kız kardeşinin etrafında dönmekte. kız kardeşlerin çocukluklarında yasanan travmalar sonucu kizlar bircok ruhsal probleme sahipler. dizi oldukca ilginç olduğu için insanı içine alıyor. ilk bolumunu izledim ve beğendim ama bir daha izlemeyi düşünmüyorum. dizi reklamsız ( youtube'dan izledim) tam 2 saat 40 dakika. çok fazla tv seyretmeyen birisi olarak bana çok ama çok fazla geldi. bu kadar çok ekrana bakmak bende sadece zonklayan bir kafa bıraktı. bu kadar uzun süre hem sıkıcı hem zaman kaybı. dizide emek veren herkesin emeğinin ziyan olmasından başka bir şey olamaz. nasıl olurda insanlar bu kadar uzun süre oturupta böyle dizi izliyorlar, neyinden zevk aliyorlar benim aklim almadı. bir saat bile sürmeyecek konuyu sakız gibi çekip çekip çürütmek sonrada alın siz buna layıksınız, demek istemiş olabilirler.
nushirevan
kırmızı oda adlı yapımla birlikte, Türkiye'deki psikolojik dizi serüvenini aynı anda başlatmış yapımdır. bez bebeklerden, akasya durağından, cennet mahallesi gibi iq'su düşük yapımlardan, psikolojik alt yapılı dizilere geçtiysek, Türk dizi izleyicisi adına mutlu olabiliriz. En azından psikolojik olarak rahatsız olduğumuzu kabul edebilir, içselleştirdiğimiz karakterlerle birlikte rehabilite olabiliriz.
martilara simit atan kadin
4. bölümün ortalarındayım ve karakterlerin tamamını haklı buluyorum. anne kaybının ardından safiye'nin anne figürünü yansıtışı, anne figüründen sonra yansımanın etkisinde kalan kardeşler, onların kendi içlerinde varlıklarını bulmaya çalışmaları... düşünüldüğünde hepsi haklı. evet hastalar ama haklılar.

diziyle ilgili sevmediğim iki şey var. ilki safiye kendine göre temiz. yani dikkat ederek her şeyi temizlemiyor. tek rutine her şeyi oturtmuş durumda. bu beni rahatsız etti çünkü covid sonrası gelişen hafif okb sorunum var ve bir peçetenin her yüzeyini ayrı ayrı kullanmalarına, dışarıdan geldikten sonra üzerlerine giydikleri röpteşambırları yıkamadan asmalarına ya da birbirlerine değecek şekilde asılmalarına takıldım. (evet hafif okb böyle oluyor.)

ikinci olarak izlediğimiz şey maalesef bir kurgu değil, gerçek bir yaşam öyküsü. yani gördüklerimiz aslında bir psikiyatriste terapi sırasında anlatılan ve o odada kalması gereken özel hayat anlatımları. gerçek olsa dahi 'kişi ve kurumlar gerçek hayattan uyarlanan kurgulardır' denmesi gerekir. çünkü hasta kişi daha ilk terapide 'burada anlattıklarınız güvenlik ve sağlık kurumları haricinde üçüncü şahıslarla paylaşılmayacaktır.' ibaresinin yer aldığı bir metin imzalarlar. bir psikiyatristin hasta bilgilerini paylaşması kesinlikle kabul edilemez.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol