günümüzde (bkz:lingua franca) olarak kabul edilen, dünya da en çok konuşulan 2. dil olan, ilkokul 2. sınıftan üniversite 1. sinif dahil her ögrencinin mutlaka karşılaşıp cebelleşmek zorunda kaldığı, ülkemizde 'anlıyorum ama konuşamıyorum' cümlesi ile sıkça karşılaştığımız ve bir türlü etkili öğrenmeyi/öğretmeyi sağlayamadımız, benim çok sevdiğim dildir kendiler.
ingilizce
eskiden yazıldığı gibi okunan, ama daha sonra gerek kralların fransızlaşması (dolayısıyla halkın da ucundan fransızlaşması) gerek zaman zaman baskın aksanların ele geçirmesiyle yazılışı fonetik olarak okunamayan bir dildir. örneğin "and" kelimesini bazıları "end", bazıları "and" ve bazıları "ond" diye telaffuz etmekteymiş eskiden.
günümüzde konuşulanı londra diyalektidir.
ayrıca eski hali, almanca'ya daha yakındır.
ingiltere'de bölgeden bölgeye hem aksan hem de kelime kullanımı değişir.
örneğin doğudakiler danca kökenli kelimeleri daha çok kullanırken batıdakiler (özellikle wessex bölgesi) eski ingilizce'ye daha yakın bir şekilde ingilizce konuşuyor.
bu sebeple "olm süper aksan yaptım" deseniz bile kelime kullanımınız yanlışsa "sen buralarda yenisin galiba delikanlı" şeklinde tepkiler almanız olasıdır.
tabii yavaş yavaş bu nüanslar ortadan kalkmakta. 21. yüzyılın globalizasyonu ve iletişim araçları sağolsun.
bence dünya eskiden daha renkli bir yerdi.
günümüzde konuşulanı londra diyalektidir.
ayrıca eski hali, almanca'ya daha yakındır.
ingiltere'de bölgeden bölgeye hem aksan hem de kelime kullanımı değişir.
örneğin doğudakiler danca kökenli kelimeleri daha çok kullanırken batıdakiler (özellikle wessex bölgesi) eski ingilizce'ye daha yakın bir şekilde ingilizce konuşuyor.
bu sebeple "olm süper aksan yaptım" deseniz bile kelime kullanımınız yanlışsa "sen buralarda yenisin galiba delikanlı" şeklinde tepkiler almanız olasıdır.
tabii yavaş yavaş bu nüanslar ortadan kalkmakta. 21. yüzyılın globalizasyonu ve iletişim araçları sağolsun.
bence dünya eskiden daha renkli bir yerdi.
kökeni Almanca ya dayanan, bugün dünyanın neredeyse her yerinde geçerliliği olan bir dil.
yaz tatili geliyorken en iyi eğitim için dil okullarını seçip ingilizce geliştirmekte fayda var.
örnek olarak bursa'da yaşayanlara tavsiyemdir.
https://www.bursaegitim.net/kurumlar/bursa/kurslar/dil-kursu
örnek olarak bursa'da yaşayanlara tavsiyemdir.
https://www.bursaegitim.net/kurumlar/bursa/kurslar/dil-kursu
bu kupa üzerindeki qr kodu her okuttuğunuzda her gün 7 farklı ingilizce kelimenin açıklaması olduğu bir sayfaya yönleneceksiniz.
ingilizce öğrenmenin en keyifli ve doyurucu yolunu sanırız ki bulduk *
kahvenizi yudumlarken "bugün ne kelimeler varmış ya?" diyip 7 kelime daha ekleyin sözlüğünüze.
ingilizce öğrenmenin en keyifli ve doyurucu yolunu sanırız ki bulduk *
kahvenizi yudumlarken "bugün ne kelimeler varmış ya?" diyip 7 kelime daha ekleyin sözlüğünüze.
0'dan saymaya başladığınızda 1.000.000'a gelene dek dudakların birbirine değmediği dil.
Hemen de dene.. bi kere de Söyleyince inanın bilader (bkz:bgv)
Hemen de dene.. bi kere de Söyleyince inanın bilader (bkz:bgv)
Günümüzde öğrenmenin ihtiyaç olduğunu düşündüğüm dil. Daha önce italyancaya heves etmiştim ama duymaya alışkın olmadığım için belki de, öğrenemeyeceğimi düşünüp bırakmıştım. Şimdi İngilizce öğrenmeyi kafaya koydum. Evde kendi imkanlarımla öğrenmeye çalışacağım. Bunun basit bir yolu, taktiği varsa aydınlatın.
ben de kendi çabalarımla evde ingilizce öğrendim hatta c1 seviyesine kadar çıkardım, hiç zor değil aslında, ingilizce kitaplar okuyun, biraz ilerleyince durumunuza göre ingilizce altyazılı veya türkçe altyazılı diziler/filmler izleyin, telafuz için ingilizce metinleri sesli okuyun ve sesinizi kaydedin, daha sonra cambridge telafuz uygulamasından telafuzunuzu teyit edin. interaktif ingilizce yetenek testleri çözün, google translate yerine tureng kullanın ve en önemlisi araştırmaktan kaçınmayın, bir yerde bilmediğiniz bir kelimeye denk gelince işi gücü bırakın, kelimenin anlamına bakın ancak şunu da unutmayın bir kelimenin birden fazla anlamı olabiliyor bunları da tureng'den kontrol ediniz, grammar çalışın, zamanları iyi öğrenin, ekleri iyi öğrenin ve sürekli pratik yapın yani günde en az 1 saat yeterli olacaktır. Belirli bir seviyeye geldikten sonra aklınızdaki türkçe cümleleri bir not defterine ingilizce olarak yazın, takıldığınız yerde çeviri kullanın, işin içinden çıkamazsanız quora, englishstackexchange ve englishclub platformlarında konu şeklinde sorunuzu beyan ederseniz dakikalar içinde doğru cevabı ana dili ingilizce olan insanlardan öğrenebilirsiniz.
edit imla, telaffuz olacaktı. .d
Böyle uzun uzun yazınca gözüm korkmadı değil :d bunları aklıma not ettim. İşin başına geçmeden hep zor gelir zaten. Teşekkür ederim :d
Rica ederim, önemli olan başlamak, başlamak bitirmenin yarısıdır. kullandığım yöntemlerin hemen hemen hepsi bunlar, gözünüzü korkutmasın 1,5-3 ay sonra istediğiniz düzeye düzenli çalıştığınız takdirde kesin ulaşırsınız. Mümkünse bilgisayar üzerinden çalışmanız işinizi çok daha kolaylaştıracaktır.
Bir şeyler yazmayı çok seviyorum. Bilgisayarda araştırıp onları bir deftere geçiririm. Hem okuyup hem yazmak daha faydalı olur belki.
ben bilgisayardan edindiğim bilgileri bilgisayarın not defterine kaydediyorum, isimlendirip ingilizce klasörüme ekliyorum. :D daha ergonomik oluyor, işinize yarayabilir hem kağıt israfı olmamış olur. :D
O da mantıklı ama bilgisayarla çok haşır neşir değilim. Gözümün önünde durmaz notlar. İsraf konusunda haklısın ama yazmadan duramıyorum normalde de :d
Yazmak daha iyidir aslında ben üşengeçliğimden bilgisayara yazıyorum hahaha, başarılar şimdiden, forumları göz ardı etmeyin, çok yardımı dokunuyor.
Tamamdır, teşekkür ederim tekrar. Takıldığım yerde sana gelirim :d
rica ederim ^^, her zaman. :D
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?