kapatılsa daha iyi olur düşüncesiyle birlikte "en azından kapatılmayacaksa da azaltılsın be kardeşim" diye desteklediğim başlık. imam hatipliler bile okullarından memnun değillerdir. onlar bile bıkmıştır.
imam hatipler kapatılsın
Kapatılmasın!Kesinlikle!
Yoksa meydan din tüccarı ile doluyor.
Peki ne olmalı?
Daha kaliteli eğitim verilmeli. Yani bir imam hatip fizik, matematik, astronomi bilmeli. Kalite artmalı ancak sayı azaltılmalı. Bu dönem öyle bir hal aldı ki hiç bir yeri okuyamayan insan gitsin imam hatip okusun durumuna geldi. Sonrada ilerleyen zamanlarda dinden habersiz okumuş din cahilleri olacak.
Yoksa meydan din tüccarı ile doluyor.
Peki ne olmalı?
Daha kaliteli eğitim verilmeli. Yani bir imam hatip fizik, matematik, astronomi bilmeli. Kalite artmalı ancak sayı azaltılmalı. Bu dönem öyle bir hal aldı ki hiç bir yeri okuyamayan insan gitsin imam hatip okusun durumuna geldi. Sonrada ilerleyen zamanlarda dinden habersiz okumuş din cahilleri olacak.
(bkz:dindar nesil) projesiyle uygulanmaya başlayan ve her mahallede bir imam hatip açılmasıyla devam eden süreçte dayatma din eğitimi ve yetersiz alt yapı nedeniyle istenilen başarını tam tersi olmuş ve (bkz:dindar nesil) yerine (bkz:desit nesil) yetiştirme hareketi başlamıştır.
''Dinde zorlama yoktur'' diyen peygamber efendimizin söylemiyle, dindar nesil yetiştireceğiz deyip öğrencileri zorla imam hatip'e göndermeyi hedefleyen hükumetin din nedir? sorusuna doğru cevap vermesi gerekmektedir. zira 'din güzel ahlaktır'. ama hükümete göre sanırım bu tanım farklı; onların felsefesi din ''zorunlu tutmakla öğretilen şeydir''sanırım. tabi hükümetin bu durumu dindar geçinen arka planda her boku yiyen (bkz:kuru sofu)ların da ekmeğine yağ sürmüştür ve nihayetinde 7. sınıf dersine giren din kültürü öğretmeni öğrencilere ''aslında kızlı erkekli olduğunuz için benim bu sınıfta ders anlatmam haramdır'' veya 5. sınıf öğrencilerine ''başınızı kapatırsanız sözlü notunuza 100 veririm'' diyebilme cesaretini vermiştir.
''yasak arzu doğurur'' önermesini hiçe sayan ve yavaş yavaş (bkz:karma eğitim)i kaldırmaya çalışan hükümet asıl bu yaptıklarıyla hali hazırda dindar olan kişilerin bile yönünü kaydırmaktadır, din'e karşı bir antipati oluşturmaktadır.
Liseye geçiş sınavınında değişmesiyle imkanı olan öğrenciler imam hatip tercihinden kaçınmakta ve mecbur kalan kişiler imam hatip okullarını tercih etmek zorunda kalmışlardır. zaten imam hatip olmayan okul türlerinde de seçmeli derslerle birlikte imam hatip okullarından okutulan derslerden ''arapça'' dersi hariç diğer dersler okutulmaktadır.
Eğitimde kalitenin niteliğin artmasıyla artacağını anlamayan veya anlamak istemeyen sayın devlet yetkilileri halen niceliksel olarak artırmaya calışmakta ve din eğitimindeki niteliği bile yok etmeyi başarmıştır. tabi hiçbir hatasını kabul etmeyen hükümet en basit yöntemlerle (bkz:kandırıldık) işin içinden çıkacaktır. olan yine zaten kaybolmak üzere olan bu jenerasyona olmaktadır.
oysaki zorlama yerine ''din güzel ahlaktır'' felsefesi üzerine yatırım yapılsa çok daha olumlu sonuçlar alınırdı. çünkü mevcut sistemde öğrenciler din'i sevmekten ziyade din'den soğumaktadır. Din'e en büyük zararı verenlerin 'din istismarcıları olduğu düşünüldüğünde bu hükümetinde o din istismarcılarından bir farkı kalmamıştır. zira kendi milletvekillerinden olan Mehmet metiner adlı şahsiyet https://www.youtube.com/watch?v=aqWJNLd056M ''yezid'le hüseyin karşı karşıya geldiğinde bizim tavrımız yezid'den yana olur'' demiştir ve nasıl bir muaviye ve yezid taraftarı olduklarını göstermiştir. ben bunların bu şekilde nasıl bir dindar nesil yetiştireceklerini düşünemiyorum.
Peki eğitimde ki tek sorun imam hatipler mi? hayır. ancak imam hatiplere ayrılan bütçe niteliği artırma yolunda çok daha güzel projelerin gerçekleştirilmesinde kullanılabilirdi ve zaten derin bir çöküşte olan (bkz:eğitim sistemi)ni kurtarma yönünde kullanılabilirdi.
Din'e en büyük zararı daha önce hükümetle kol kola gezen fetö ile mevcut hükümet vermiştir ve bunun hesabını veremeyeceklerdir.
bitirmeden son projeyi de açıklıyorum; ''deist nesli dindar yapma projesi''. bir an önce bu hatalardan dönülmesi gerekir diyeceğim de kimin umurunda, karşımızda kendi muhteşem zanneden, hiçbir eleştiriyi, hiçbir hatayı kabul etmeyen, suçu sürekli başkasının üzerine atan bir hükumet var. kaldı ki her türlü yolsuzluğu, adam kayırmayı, dinen yasak olan her şeyi yapan bir hükümetin getirdiği dini proje nasıl işe yarasın.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/952691/_imam_hatipliler_deizme_kayiyor_.html
''Dinde zorlama yoktur'' diyen peygamber efendimizin söylemiyle, dindar nesil yetiştireceğiz deyip öğrencileri zorla imam hatip'e göndermeyi hedefleyen hükumetin din nedir? sorusuna doğru cevap vermesi gerekmektedir. zira 'din güzel ahlaktır'. ama hükümete göre sanırım bu tanım farklı; onların felsefesi din ''zorunlu tutmakla öğretilen şeydir''sanırım. tabi hükümetin bu durumu dindar geçinen arka planda her boku yiyen (bkz:kuru sofu)ların da ekmeğine yağ sürmüştür ve nihayetinde 7. sınıf dersine giren din kültürü öğretmeni öğrencilere ''aslında kızlı erkekli olduğunuz için benim bu sınıfta ders anlatmam haramdır'' veya 5. sınıf öğrencilerine ''başınızı kapatırsanız sözlü notunuza 100 veririm'' diyebilme cesaretini vermiştir.
''yasak arzu doğurur'' önermesini hiçe sayan ve yavaş yavaş (bkz:karma eğitim)i kaldırmaya çalışan hükümet asıl bu yaptıklarıyla hali hazırda dindar olan kişilerin bile yönünü kaydırmaktadır, din'e karşı bir antipati oluşturmaktadır.
Liseye geçiş sınavınında değişmesiyle imkanı olan öğrenciler imam hatip tercihinden kaçınmakta ve mecbur kalan kişiler imam hatip okullarını tercih etmek zorunda kalmışlardır. zaten imam hatip olmayan okul türlerinde de seçmeli derslerle birlikte imam hatip okullarından okutulan derslerden ''arapça'' dersi hariç diğer dersler okutulmaktadır.
Eğitimde kalitenin niteliğin artmasıyla artacağını anlamayan veya anlamak istemeyen sayın devlet yetkilileri halen niceliksel olarak artırmaya calışmakta ve din eğitimindeki niteliği bile yok etmeyi başarmıştır. tabi hiçbir hatasını kabul etmeyen hükümet en basit yöntemlerle (bkz:kandırıldık) işin içinden çıkacaktır. olan yine zaten kaybolmak üzere olan bu jenerasyona olmaktadır.
oysaki zorlama yerine ''din güzel ahlaktır'' felsefesi üzerine yatırım yapılsa çok daha olumlu sonuçlar alınırdı. çünkü mevcut sistemde öğrenciler din'i sevmekten ziyade din'den soğumaktadır. Din'e en büyük zararı verenlerin 'din istismarcıları olduğu düşünüldüğünde bu hükümetinde o din istismarcılarından bir farkı kalmamıştır. zira kendi milletvekillerinden olan Mehmet metiner adlı şahsiyet https://www.youtube.com/watch?v=aqWJNLd056M ''yezid'le hüseyin karşı karşıya geldiğinde bizim tavrımız yezid'den yana olur'' demiştir ve nasıl bir muaviye ve yezid taraftarı olduklarını göstermiştir. ben bunların bu şekilde nasıl bir dindar nesil yetiştireceklerini düşünemiyorum.
Peki eğitimde ki tek sorun imam hatipler mi? hayır. ancak imam hatiplere ayrılan bütçe niteliği artırma yolunda çok daha güzel projelerin gerçekleştirilmesinde kullanılabilirdi ve zaten derin bir çöküşte olan (bkz:eğitim sistemi)ni kurtarma yönünde kullanılabilirdi.
Din'e en büyük zararı daha önce hükümetle kol kola gezen fetö ile mevcut hükümet vermiştir ve bunun hesabını veremeyeceklerdir.
bitirmeden son projeyi de açıklıyorum; ''deist nesli dindar yapma projesi''. bir an önce bu hatalardan dönülmesi gerekir diyeceğim de kimin umurunda, karşımızda kendi muhteşem zanneden, hiçbir eleştiriyi, hiçbir hatayı kabul etmeyen, suçu sürekli başkasının üzerine atan bir hükumet var. kaldı ki her türlü yolsuzluğu, adam kayırmayı, dinen yasak olan her şeyi yapan bir hükümetin getirdiği dini proje nasıl işe yarasın.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/952691/_imam_hatipliler_deizme_kayiyor_.html
Yasakçı tüm zihniyete karşıyım.olması gereken eğitim sisteminin kalite olarak en üst seviyeye çıkmalıdır.
Öffff
Ya dünyanın her yerinde imam hatiplerin muadili okullar mevcut sayısı konusunda eleştiriyi anlarım da bunu anlamıyorum
Ha bu arada bu kadar fazla okul üniversite bana kalırsa gereksiz
Sadece imam hatip için söylerseniz katılmam ama
Genel olarak ülkedeki özellikle üniversitelerin yarısını kapatırım yerlerine mesleki okullar açarım
Bu bakımdan imam hatip gibi mesleki okulların olmasına karşı değilim
Dini ağırlıklı müfredat olması dışında mesleki okul olarak görüyorum
Okulun her türlüsüne karşıyım.
Alayı kapatılsın.
Alayı kapatılsın.
farklı bir açı :)
4+4+2 sistemide tutmadı nede olsa.kapatalım belki işe yarar.
bir gün annem hemşire adayı üniversite öğrencileri ile imam hatip ortaokulu'nda kahvaltının önemiyle ilgili bir seminer veriyor. Seminere geçmeden önce de çocuklara: “içinizden kimler doktor olmak istiyor, mühendis olmak istiyor?” gibi sorular soruyor. En sonunda da kimlerin ilahiyat istediğini sorduğunda, tek bir kişi bile elini kaldırmıyor. Mesele okul değil, zihniyet..
Niteliği arttırılması gereken yapılardır. Bu okullarda ögrenim görmek isteyen insanlarda var, zorla yollananlarda. Toplumda yaşayan ve belli yetkinliklere sahip insanları imam hatip gibi bir kurumdan men edemezsiniz. Eğer bunu da bir slogan haline getirirseniz ve bunu muhaliflik adına yaparsanız alacağınız her türlü tepkiye hazırlıklı olun.
Bu zamana kadar troll zannedip umursamadığım slogan.
Üstteki sayının azaltılması ve kalitenin artırılması gerektiğini savunan bütün yazarlarla aynı fikirdeyim ama nasıl olacak bu?
Üstteki sayının azaltılması ve kalitenin artırılması gerektiğini savunan bütün yazarlarla aynı fikirdeyim ama nasıl olacak bu?
Önüne gelen herkesi almamakla başlayacaklar işe ilk başta.
Medreseler tekkeler açılsın imam hatipler kapatılsın
Neden? Çünkü tekkelere medreseye giden insanlar din eğitiminden önce bir ahlak dersinden geçiriliyordı. Daha sonra talep edenin devam edebildiği ve İslami İlimleri detaylarıyla öğrenebildiği kuruluşlardı. Kaliteli insanlar yetişiyordu. Ancak imam hatipler biraz dini bilgi bilen, vicdansız, ahlaksız insanlar yetiştiriyor. Çoğu da kendi isteğiyle değil ailelerinin dayatmasıyla gidiyor. Ortaya her anlamda kalitesiz insanlar çıkıyor
(uyarı: bu biraz kıyaslayış, biraz iç döküş, biraz reddediş, biraz da hak veriş girisidir. gerçeklerden ve uzun cümlelerden hoşlanmayanların okumamaları tavsiye edilir.)
Lüzumsuz bir taleptir. Hatta bazı çevrelerce dillendirilmesinin altında art niyet vardır. Zannediliyor ki bu liselerde yalnızca kur'an, arapça, tefsir, fıkıh, siyer vs. dersleri veriliyor, diğer sosyal bilimler ve pozitif bilimler adına öğretim yapılmıyor. Yapıldığı düşünülse bile bu derslerden öğrencilerin kolayca geçirildiği sanılıyor. Lise öğreniminin ilk 2 yılını anadolu imam hatip lisesinde geçirmiş biri olarak bu iddialara gülüp geçiyor, böyle boşboğazlık yapanları araştırıp da konuşmaya davet ediyorum.
Bu ülkede kapatılacak bir lise varsa o lisenin öncelikle, isimlerinin başlarına “Anadolu” etiketini alan düz liseler olduğunu düşünüyorum. Niçin böyle düşündüğüm sorulacak olursa da lise öğrenimimin son 2 yılını düz lisede geçirmemi ve gayet vasat bir öğretime sahip olduklarına şahit oluşumu gerekçe gösterebilirim.
Haftada 9 saat İngilizce, 4 saat arapça, diğer liselerde görülen standart dersler, bir de üstüne dinî içerikli meslek dersleri… sınav haftaları nefes almaya vakit yok. imam hatipte durum bu. Orada ingilizcede her dönem yeni bir seviye atlarken, düz liseye gelişimin ilk yılının (yani lise 3'ün) ilk dersinde -maalesef sıfır şaka- kendimi “am, is, are “ doldururken buldum. İmam hatipte Matematikte ikinci dereceden fonksiyonları görürken, düz lisede 2 yıl boyunca rasyonel sayı sorusu çözdüm. Tabii matematikteki kıyasım birinin eşit ağırlık, diğerinin sözel sınıf olması durumundan dolayı pek adil olmaz. Ancak 2 yıl boyunca rasyonel sayılardan öteye geçememek de bir tuhaftı. Diğer bir tuhaflık da imam hatipteyken kendi sınıfımdaki başarı sıralamasında ilk 20 kişi içerisine dahi zor girebilirken, düz lisede okuduğum her dönemin sonunda okul çapında sınıf birincisi oluşumdu.
Dürüstçe “hangisinden daha dolu mezun olunur?”u tartışacak olursak cevap %100 imam hatip lisesidir. “Artıları var da eksileri yok mu?”, “madem o kadar iyiydi, sen neden geçiş yaptın?” gibi sorulara gelecek olursak, eksileri tabii ki var. Ders sayısının fazla olması, ders başarısını düşüren bir etkendi. Öyle ki 1 günde 3 sınava girdiğimi hatırlarım. Ayrıca bölüm seçimleri özgürce yapılamıyordu. Sözel sınıf açmaya çok sıcak bakılmazdı ki ayrılma sebebim de buydu. genellikle sayısal ve eşit ağırlık sınıfları açılırdı ve bu nedenle lisenin ikinci yılını eşit ağırlık okuyarak geçirmek zorunda kalmıştım.
İnsanlarımızın imam hatip liselerine karşı acayip bir bakış açısı var. Aslında bu yüzden bu kadar uzattım konuyu. Ön yargıları yıkabilmek adına. Fakat bu kötü bakış açısının da son zamanlarda bu okulların mezunlarına tanınan ayrıcalıklardan kaynaklandığını düşünüyorum ve insanlarımıza hak da veriyorum. Sadede gelecek olursak “imam hatipler kapatılsın”a yokum. ancak “imam hatiplilere tanınan pozitif ayrıcalık durdurulsun” derseniz sonuna kadar varım.
Lüzumsuz bir taleptir. Hatta bazı çevrelerce dillendirilmesinin altında art niyet vardır. Zannediliyor ki bu liselerde yalnızca kur'an, arapça, tefsir, fıkıh, siyer vs. dersleri veriliyor, diğer sosyal bilimler ve pozitif bilimler adına öğretim yapılmıyor. Yapıldığı düşünülse bile bu derslerden öğrencilerin kolayca geçirildiği sanılıyor. Lise öğreniminin ilk 2 yılını anadolu imam hatip lisesinde geçirmiş biri olarak bu iddialara gülüp geçiyor, böyle boşboğazlık yapanları araştırıp da konuşmaya davet ediyorum.
Bu ülkede kapatılacak bir lise varsa o lisenin öncelikle, isimlerinin başlarına “Anadolu” etiketini alan düz liseler olduğunu düşünüyorum. Niçin böyle düşündüğüm sorulacak olursa da lise öğrenimimin son 2 yılını düz lisede geçirmemi ve gayet vasat bir öğretime sahip olduklarına şahit oluşumu gerekçe gösterebilirim.
Haftada 9 saat İngilizce, 4 saat arapça, diğer liselerde görülen standart dersler, bir de üstüne dinî içerikli meslek dersleri… sınav haftaları nefes almaya vakit yok. imam hatipte durum bu. Orada ingilizcede her dönem yeni bir seviye atlarken, düz liseye gelişimin ilk yılının (yani lise 3'ün) ilk dersinde -maalesef sıfır şaka- kendimi “am, is, are “ doldururken buldum. İmam hatipte Matematikte ikinci dereceden fonksiyonları görürken, düz lisede 2 yıl boyunca rasyonel sayı sorusu çözdüm. Tabii matematikteki kıyasım birinin eşit ağırlık, diğerinin sözel sınıf olması durumundan dolayı pek adil olmaz. Ancak 2 yıl boyunca rasyonel sayılardan öteye geçememek de bir tuhaftı. Diğer bir tuhaflık da imam hatipteyken kendi sınıfımdaki başarı sıralamasında ilk 20 kişi içerisine dahi zor girebilirken, düz lisede okuduğum her dönemin sonunda okul çapında sınıf birincisi oluşumdu.
Dürüstçe “hangisinden daha dolu mezun olunur?”u tartışacak olursak cevap %100 imam hatip lisesidir. “Artıları var da eksileri yok mu?”, “madem o kadar iyiydi, sen neden geçiş yaptın?” gibi sorulara gelecek olursak, eksileri tabii ki var. Ders sayısının fazla olması, ders başarısını düşüren bir etkendi. Öyle ki 1 günde 3 sınava girdiğimi hatırlarım. Ayrıca bölüm seçimleri özgürce yapılamıyordu. Sözel sınıf açmaya çok sıcak bakılmazdı ki ayrılma sebebim de buydu. genellikle sayısal ve eşit ağırlık sınıfları açılırdı ve bu nedenle lisenin ikinci yılını eşit ağırlık okuyarak geçirmek zorunda kalmıştım.
İnsanlarımızın imam hatip liselerine karşı acayip bir bakış açısı var. Aslında bu yüzden bu kadar uzattım konuyu. Ön yargıları yıkabilmek adına. Fakat bu kötü bakış açısının da son zamanlarda bu okulların mezunlarına tanınan ayrıcalıklardan kaynaklandığını düşünüyorum ve insanlarımıza hak da veriyorum. Sadede gelecek olursak “imam hatipler kapatılsın”a yokum. ancak “imam hatiplilere tanınan pozitif ayrıcalık durdurulsun” derseniz sonuna kadar varım.
Arz talep meselesidir, kapatılsın diye kestirip attiramayız. Hala devam edebiliyorlarsa kapatilamaz. Bence isimleri değiştirebilir. Çünkü halkımız imamhatiplerden sadece imam ve türleri olunabilecek zannediyor. Zaten ülkece isim, marka çok önemlidir. Kimin hangi okula, üniversiteye gittiği, hangi marka araba aldığı, ayakkabılarının hangi marka olduğu gibi durumlar statü aracıdır bizim toplumumuzda, ne yazik ki. çocuğunu x kolejine gittiğini söyleyenle imamhatibe gittiğini söyleyen aynı duyguyu paylaşmıyor. Toplum cahil, bu yuzden duzeni buna gore kuracaksin, muhatiplarinin da yaptığı gibi oyununu kurallarına göre oynayacaksın.
Not: bizim sınıfta hiç sümeyye yoktu, hatta okulda bile yoktu.
Not: bizim sınıfta hiç sümeyye yoktu, hatta okulda bile yoktu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?