güven sözlük 8. ay dönümü

serendipity
Hava biraz bulutluydu bugün, Biraz da zamanım vardı.

Anekdotlara şöyle bir göz atayım dediğim sırada Ahmet Arif'in Leylim'i yani Leyla'sı için kaleminden dökülen satırları istemsiz gözüme çarptı.

''Sabah gözlerimi sana açarım.Akşam, uykularımı senden alırım.
Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yar, arkadaş...Hepsi. En çok da en ilk de Leyla-sın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini.''

Kendi hitabıyla Leylim'i ile dost olan, imkansız aşka tutulmuş olan şair,sevdiceğine mektup gönderebilmek için posta pulunu uğruna hamallık yapan yüce gönüllü insanda takılı kaldım bugün.

Tabi bu anekdot'a bakarken arka planda çalan Jane Maryam şarkısı eşlik ediyordu bana.


Zaman nasıl geçmiş yine anlamadığım o sırada hatıralara gömüldüm ve o eskilerin yaşadığı dediğim ''eski ama eskimeyen duygular'' deyip deyip kendimce imrendim durdum.

Giden günlere değil, gelmeyecek, değişen o özlediğimiz samimi duyguların yok oluşuna çaresizce üzüldüm. Sonra aklıma geldi. Sözlük sitemiz de tam olarak o aranılan ama unutulan ''samimiyet'' dediğimiz kavram üzerine yola çıkmadı mı dedim!

Hep birlikte kendimizden yahut adını bile bilmediğimiz o duyguların kaleme dökülüşünü okuyalım, yazalım, eleştirelim belki de takdir edelim içten içe demedik mi!

Ahmet Arif'in Leylim'i için biriktirdiği mektupları kadar olmasa da şu kısa sürede biz de sizlerle birlikte ne çok anılar biriktirdik değil mi!

Rasgtele butonuna tıklayınca bazen gülüyor bazen hüzünleniyorum içeriklerinizle. Hatta bazılarınıza mesaj atmamak için zor tutuyorum kendimi

Size bu satırları yazarken bir yandan da gözüm sağ alt köşede bulunan takvime gidiyor. Zaman yine bir ayın 23'ünü gösteriyor. Biliyorsunuz ki her ayın 23'ü bizim için özel bir o kadar da anlamlı. Ne kadar çok büyüdüğümüzü sayısal verilerden değil bir sonraki ay ile birlikte doldurduğumuz yaşımızla anlayabiliyoruz. Düşünüyorum da 8 ay önce çıktığımız bu yolda ne kadar değerli anılar biriktirdik. Gelenlerimiz ve gidenlerimizle koca bir ömür geçmiş gibi oysa ki..

Sesimi duymadınız, ben de hiçbirinizin sesini duymadım. Ama kaleminizden çıkan her harfin dahi vaveylasını hissederek okudum tüm yazdıklarınızı.

Tüm sessiz seslere ses olmak için çıktığımız bu zorlu yolculukta bizi yalnız bırakmadınız. Belki daha az online olsanız bile arka planda 'hadi ama' diyerek biraz da kızarak bizi takip etmeye devam ettiğinizi biliyorduk.

8 ay öncesine geri dönerek hayatımızı da gözden geçirince neler olmuş, bitmiş, tükenmiş, tekrardan canlanmış belki can suyu olmuş türlü hadiseleri, badireleri atlattık kim bilir dedik içten içe.
Belki en sevdiğimizden ayrıldık, belki ailemizle aramız bozuldu, belki lanet hoca bilerek bizi sınıfta bıraktı belki patronumuzla ters düştük, Belki yine iş bulamadık belki yine mesaj atmadı belki bebeğiniz yine hasta oldu belki en sevdiğiniz öldü belki de tüm bunların tam tersi en güzelleri oldu ara sıra, ama biz kötülüklerden iyileri göremedik bile.

Bazen en yakınlarımız bile bizi anlamıyor diyerek, belki de rahatlamak adına tüm o üst üste gelen şeyler bizi ya kalemi elimize almamıza yahut kalemi uzunca bir süre bıraktırmaya sebep oldu.

Biz kimin geldiğini kimlerin gittiğini o bayram şekeri reklamlarında pencerede umutsuzca bekleyen yaşlı nene ve dedeler gibi izledik sizleri. Halen daha bekliyoruz geleceksiniz diye. Online olmayıp küsenlerimizi bile bekliyoruz 'bayramda küslük olmaz'' derler.

Sabır gösterip Ahmet Arif'in beni duygulandıran mektup yolculuğunda size içerik hazırlamak yerine mektup yazmayı tercih ettim, Sabır gösterip okuduğunuz için minnettarım.

Biz o kırık beyaz perdenin arkasında sizlerin yolunu gözlüyor olacağız...
8.ayımız kutlu olsun!
sevgiler...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol