ahmet kekeç'in ŞÖYLE ANLATTIĞI YAZAR (26 haziran 2003 tarihli yazısından):
"örneğin, 12 eylül darbesinin sıcak günlerinde, milliyet gazetesinin görevlendirdiği bir gazeteci arkadaşımız, millî güvenlik konseyi'nden aldığı 'özel izinle' tek tek cezaevlerini dolaşmış, gördüklerini 'dizi yazı' haline getirmişti. cezaevlerinde olağanüstü bir şey yoktu bu arkadaşımıza göre. mahkumlar lüks koğuşlarda 'beyler paşalar gibi' yaşıyordu. 'dayak ve işkence iddiaları' asılsızdı; bunlar belli çevrelerin ürettiği ve türkiye'yi zor durumda bırakmayı amaçlayan haberlerdi. mesela 16 yaşında idam edilen erdal eren hayatının en mutlu günlerini yaşıyordu ve burada olmaktan memnundu. kim mi bu cesur gazeteci? onu da siz bulun artık... "
emin çölaşan
(bkz:seçim hazırlıkları erken başladı) fetö sanığı olarak yargılanacak yılların muhalif gazetecisidir. dünya insan hakları gününe özel olarak ülkemizden demokrasi, hak, hukuk örneklerine şahit oluyoruz.
sizce bu ülkede kimler gerçekten mağdur? akp mi fetö mü yoksa atatürkçüler mi?
sizce bu ülkede kimler gerçekten mağdur? akp mi fetö mü yoksa atatürkçüler mi?
Yazıları ve söyledikleri birbiriyle çelişen bir yazar. Okumam ancak kalemi gayet sağlam. İnşallah kişiliği de öyledir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?