anadolu insanının cahil olması

lawyer x
Ben de doğuluyum ve bu sebeple istediğim gibi konuşabilirim bence. Yaşadığım birkaç olayı anlatayım. Efendim aslen bitlisliyiz biz. Geçen yaz tövbemi biricik kuzenimin nişanı vesilesi ile bozdum, dedim aradan 5 sene geçti değişmişlerdir ama tövbe.
Varan1. Üstümde kot pantolon ve tunik var. Misafiri olduğumuz evde namaz kılacağım baş örtüsü ve seccade istedim aldığım tepki " senin namazın kabul olmaz açıksın sen" ( yorum yapmıyorum)
Varan2. 5 sene evvelki tövbe müsebbibi olay da şu. Düğün günü evde oturuyoruz, üstümde gayet uzun bir tuvalet var aslında askılı ama ben normalde de öyle giyinmediğim için bolero giyeceğim ama evdeyiz ya hani kimse yok üstümde bolero yok haliyle. Düğünü olan akrabanın kuzeni geldi ve bana " aaaa burası istanbul değil, böyle giyme laf ederler" dedi . Annemin " aman tadımız kaçmasın " adlı 10 numaralı bakışını görünce sustum ve gece düğünde bu kızı gördüm yemin ediyorum süper hatta über mini bir elbise 20cm topuk. Demek ki neymiş bacak omuzdan değersizmiş (bkz:swh) , aklınızda bulunsun.

Varan3. O tövbe senesi 23 yaşındayım işte kitap okuyorum köşemde düğün evi herkes bir şey yapıyor ceyiz meyiz ama ben anlamam bir kadın geldi min 35 olduğuna yemin edebilirim. Bana "çeyizin hazır mı senin" dedi, ben de kırmadan, "ben o tarz şeyler sevmiyorum, evlensem de kullanmam emeğe yazık" dedim, cık cık cık yaptı ve " sen yemek filan da yapamazsın kimse almaz seni" dedi(bu konuda haklı çıkmış olabilir, yemek konusunda değil, diğerinde (bkz:swh) ). Sonradan öğrendim ki 22 yaşında, 3 çocuğu var üstüne 5 aylık hamile (ben kilolu) sanmıştım. Sadece üzüldüm o kadına. O kadına da değil, , yetiştireceği çocuklara çünkü ona verlen misyon belli.

Vara4: yine kalabalık bir mekan bir sürü kadın var. İnatla kürtçe soru soruyorlar ve aralarında kürtçe konuşuyorlar. Bilmiyorum dememe rağmen inatla. Ben de kuzenimle ingilizce konuşmaya başladım başta bir şok oldular, döndüm "siz de konuşurken ben böyke hissediyorum" dedim. Arkamdan sosyete demişler sonradan muhbirlerden duydum (bkz:swh)

Varanbilmemkaç: birkaç evde rastladım haremlik selamlık muhabbeti gibi düşünülmemelidir bu anlatacağım çünkü alakası yok normalde erkeklerle aynı ortamda oturuyorlar ama bir şey yiyip içmiyorlar erkeklerin yanında. Sebebini cidden çözemedim değişik bir kural-hiyerarşi sistemi var biri kalk diyor kalkıyorlar filan. en yaşlı bayağı kabile reisi filan.

Şunu da eklemek isterim, ben izmir'in küçük bir ilçesinde büyüdüm yani oraları da biliyorum hatta memleket olarak orayı görürüm. Karadeniz hariç her yeri gezdim, gördüm. Halkımızın bu tarz cahillik ve bazen densizlikleri her yerde var. hatta daha aşırılarına da şahit oldum. Fakat bana inanın, en aşırısından en yumuşağına kimin kapısını çalıp "susuzum, açım" ederseniz istisnasiz hepsi sizi evine alacaktır, doyuracaktır ve susuzluğunuzu giderip emin olmanızı sağlayacaktır. öyle ya da böyle bizim hakkımızın cahili de alimi de bir başka.
nushirevan
zamanında bir hoca, lafının altını doldurmaya gerek duymadan kitabın ortasından bir laf etmiş ve ''cahil insanların firasetine güveniyorum'' demişti.



stüdyodaki spiker dahil, hemen herkes bir akademisyenden ilk bakışta ''okumayın firasetiniz artar'' anlamında bir cümle duyduğuna inanamamıştı. televizyon ve gazeteler haber yaptı, hocaya demediğini bırakmadılar.

Oysa bunu kast eden ilk kişi değildi bu hoca. Cemil Meriç şöyle diyordu:

''Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır..'' Neden bunu demişti Cemil Meriç? Çünkü bir şeyin kıymeti ancak onun yokluğunda anlaşılır. Yokluğun yetiştirdiği insan, varlığın yetiştirdiği insandan idraki manada daha üstündür. Vahşi bir ormanda, imkansızlıklar içinde, her an hayatta kalma mücadelesi veren ve bu vesileyle algıları açık, her şeye dikkatle yaklaşmak zorunda olan bir insanın zihinsel çevikliğinde saklıdır firaset

(bkz:#65442)

''yoksul aydın, zengin aydından çok daha kuvvetli görür. yoksul, her sözcüğü kuşkuyla dinler; attığı her adım, onun düşünce ve duygularına böylece bir görev, bir iş yüklemiş olur. onun kulağı deliktir, duygusu ince; o tecrübelidir, ruhu yanık yaralarıyla doludur..''

(bkz:knut hamsun)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol